top of page

Johnnie Walker, lüks içecek sektöründe sürdürülebilirlik odaklı yeni bir adım atarak, Şişecam ile birlikte dünyanın en hafif 70cl İskoç viski şişesini geliştirdi. Beş yıl süren çalışmaların sonucunda ortaya çıkan bu şişe, karbon ayak izini azaltma hedefiyle tasarlandı. Diğer sektörlerde olduğu gibi lüks içeceklerde de daha hafif ve çevre dostu tasarımların mümkün olduğunu gösteren bu yenilik, sektöre ilham vermeyi amaçlıyor.



Johnnie Walker, bu projede elde edilen teknolojiyi tüm sektörle paylaşma kararı alarak, İngiltere'de aldığı patentin telifsiz lisansını sunuyor. Böylece, daha hafif ve düşük karbonlu ambalaj alternatiflerinin yaygınlaşmasına katkı sağlanması hedefleniyor.




 
 

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümünde bal kabağı kabuğundan gıdaların bozulmasını önleyen, polimerden yapılanların zararlı etkilerinin aksine çevreye ve gıdaya dost ambalaj üretildi.



Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Uğur Nigiz, bir yıl önce ÇOMÜ Bilimsel Projelerini Destekleme Programından destek alarak başladığı "Gıda Atıklarından Antimikrobiyal Özellikli Biyobozunabilen Gıda Ambalajı Üretimi" projesinin laboratuvar çalışmalarına devam ediyor.

Turunçgiller ve sebzeler başta olmak üzere birçok gıdanın hücre duvarında bulunan, bir çeşit nişasta olan pektini, gıda ve çevre dostu ambalajlara dönüştürmek için kolları sıvayan Nigiz, bal kabağından elde ettiği ambalaj malzemesi üzerinde çalışıyor.

Ürünün mekanik, buhar tutma ve gıda test aşamaları tamamlandıktan sonra büyük ebatlarda üretime geçilebilecek.




"İçeriğindeki bileşenler bitkilerin büyümesine pozitif etki ediyor"

Gıda ve çevre dostu ambalaj üretimi projesine ilişkin AA muhabirine bilgi veren Doç. Dr. Filiz Uğur Nigiz, turunçgiller ve sebzeler başta olmak üzere birçok gıdada bulunan pektinin, uygun şartlarda ayrıştırılıp film haline getirilebildiğini anlattı.

Bu filmleri bazı süreçlerden geçirdikten sonra kapladıkları gıdaların bozulmasını engelleyebildiklerini belirten Nigiz, "Gıdanın raf süresi uzuyor. Yaygın olarak kullanılan polimerler çok zararlı, üstelik doğada da bozulmuyor. Hem çevresel açıdan hem de ekonomik açıdan, bunları, yerine kullanabileceğimiz daha doğal şeylerle değiştirmemiz önemli." dedi.

Projeyi "Sıfır Atık" düşüncesiyle hayata geçirdiği aktaran Nigiz, şu bilgileri verdi:

"Biz bu filmleri üretip kullandıktan sonra toprağa bıraktığımızda, belli bir süre içinde bozulmasını takip ediyoruz. Aynı zamanda içeriğinde birçok faydalı bileşen de bulunduğu için topraktaki bitkilerin büyümesine de pozitif etki ediyor. Baştan sona kadar yeşil ve sıfır atık bir proje diyebiliriz. Burada antimikrobiyal özelliği sağlayan bazı esansiyel yağlarımız var. Örneğin kekik çok önemli bir antimikrobiyal. Ambalaja yapım aşamasında kekik yağı ya da yeşil çay ekleyerek, etrafında ve yüzeyinde bakteri oluşmasını da engelledik. Bunlar başarıyla sonuçlandı. Hem ekonomiye hem de çevreye fayda sağlamaya çalışıyoruz."


Ambalaj birkaç yıl içinde marketlerdeki yerini alacak


Nigiz, laboratuvar çalışmasındaki ürünü bal kabağından elde ettiklerini ancak birçok meyve ve sebze kabuğunun da bu şekilde kullanılabileceğini ifade etti.

Türkiye'de çöp ayrıştırma kültürünün fazla gelişmediğini dile getiren Nigiz, "Avrupa'da veya diğer ülkelerde çöpler atılırken, kompostlanabilir ve diğer çöp atıkları olarak ayrı ayrı atılıyor. Eğer kendi gıdalarımızdan kompostlanabilir olanları ayrı bir yere toplarsak, bunları çok daha değerli malzemelere dönüştürmemiz çok daha kolay olacak. O nedenle bizde bu kültürün öncelikle oluşması gerekiyor. Herkes gıdasını, atıklarının kabuklarını bu şekilde değerlendirebilir. Umarım bu süreç kısa zamanda bizim ülkemizde de oluşur." diye konuştu.

Laboratuvar aşamasında pektinin mekanik, buhar tutma ve gıda testlerini yapmaya devam ettiklerini aktaran Nigiz, bu aşamalar tamamlandıktan sonra en uygun formu bulup daha büyük boyutlarda üreteceklerini söyledi.

Projeyi bir yıl içinde tamamlamayı planladıklarını kaydeden Nigiz, "Diğer ülkelerde birçok gıdadan ambalaj yapıp marketlere verenler var. Biz de birkaç yıl içinde geçeriz diye düşünüyoruz. Bu konuda Türkiye'de yürütülen birçok çalışma var ama sonuçlandırılmış olarak ilklerden biri olmayı planlıyoruz." dedi.

 
 

Trakya ve Kırklareli üniversitelerinin iş birliğinde, ayçiçeği saplarından çevre dostu gıda ambalaj malzemesi üretilmesi için proje hazırlandı.


İki üniversitenin mühendislik fakülteleri tarafından hazırlanan "Tarımsal Endüstri Atıklarının ve Yan Ürünlerinin Biyobazlı Polimer Elde Edilmesi ve Gıda Ambalaj Materyali Olarak Kullanılması" projesiyle hasat sonrası tarlada kalan ayçiçeği saplarının geri dönüşüm sürecine dahil edilerek ambalaj olarak kullanılması amaçlanıyor.

Proje lideri Kırklareli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Buket Aşkın, AA muhabirine, atık materyallerin ve yan ürünlerin değerlendirilmesiyle ilgili çalışma yaptıklarını söyledi.


Atık materyallerin geri dönüşüme kazandırılmasının gıda endüstrisi için çok önemli olduğunun altını çizen Aşkın, "Birçok farklı alanda atık materyaller çok miktarda karşımıza çıkıyor. Hem yan ürün hem de atık materyal şeklinde. Bunların daha çevre dostu, katma değeri yüksek ürünlere çevrilmesi çok önemli." dedi.

Aşkın, Sıfır Atık projesinin amaçlarına destek olmak ve sürdürülebilirliğini sağlamak için çaba sarf ettiklerini vurguladı.


"Dayanım süresini araştırıyoruz"


Tarımsal atıkların arazide kalmasının önüne geçip katma değerli ürünlere dönüştürmek için ayçiçeği saplarını kullanarak bir çalışma yaptıklarını anlatan Aşkın, şöyle konuştu:

"Ham madde olarak ayçiçeği tarlalarında kalan ayçiçeği saplarını materyal olarak seçtik. Bu saplardan karboksimetil selüloz elde ettik. Plastik materyaller doğada çok uzun kalıyor ve parçalanmıyorlar ve aynı zamanda bu ürünlerin yapımında kullanılan petrol kaynakları sınırlı. Birçok farklı sorunu avantaja çevirme yönünde hedeflerimizi belirledik.




Ayçiçeği saplarından karboksimetil selüloz elde ederek bunları biyobozunur haldeki gıda ambalaj materyali olarak kullanılabilmesi için çalışma yapıyoruz. Çalışmanın ilerleyen aşamasında ayçiçeği saplarından elde ettiğimiz materyale, meyve suyu endüstrisi atığı olan malzemelerden renk maddelerini ekstrakte edip bu ambalaj materyallerinin özelliklerini iyileştirmeyi hedefliyoruz."


"Plastik malzeme kullanımının azaltılmasına katkı vermek istiyoruz",


Doç. Dr. Aşkın, elde ettikleri materyalin doğada ne kadar kaldığı ve hangi sürede parçalandığını incelemeye devam ettiklerini söyledi.

Ayçiçeği saplarının uygulanabilirlik açısından yeni bir ürün olabileceğini belirten Aşkın, şunları kaydetti:


"Peynir, çikolata ambalajları, yumurta ambalajı gibi pek çok farklı alana entegre edilebilecek ambalaj materyallerinin elde edilmesi mümkün. Projemizin en temel hedefi atık malzemelerden faydalanıp ambalaj materyali oluşturmak ve plastik malzeme kullanımının azaltılmasına katkı vermek. Doğada daha kolay parçalanabilen, insan sağlığına zarar vermeyecek çevre dostu ambalaj materyallerinin elde edilmesini hedefliyoruz."

 
 
bottom of page